29 Temmuz 2010 Perşembe

Tanrının Ressamı (İlk Mektup)

Ben tanrı tarafından görevlendirilmiş bir ressamım, olmayan insanları çizer onlara gerçeklik ve güzellik kazandırırım. Her insanın kaç yaşına kadar yaşayacağına ben karar veririm ve her yıl için onlara ayrı bir tuval ayırırım. Aslına bakarsanız işim hiç de kolay değil, oldukça yıpratıcı ve yorucu ama yoktan var etmeyi seviyorum her ressam gibi. Neyse ki benim bulunduğum köşkte zaman sizin gözlemlediğiniz zaman kavramından çok daha yavaş işler. Böylelikle her gün doğan binlerce bebeğe yeni yüzler çizmeye fırsat buluyorum.

Hikayemi yazma isteği yeni yeni kafamda belirdi aslında. İnsanlar var olduğundan beri bu işi yapıyorum. Doğmadım ve büyümedim sizler gibi, hep olduğum gibiydim görünüşüm hiç değişmedi ve sanırım ölmeyeceğim de bu gidişle. Ama sizi tanrının çizdiği yanılgısına kapıldığınızı duydum tek konuştuğum kişi olan toplayıcı melekten. Açıkçası buna çok üzüldüğüm için kalemle kağıdı aldım elime ve size kendimden bahsetmeye karar verdim.

Yaşadığım köşkü çok seviyorum ama burası gerçekten ıssız bir yer. Yaratıcılığıma destek olsa da bazen gerçekten bunaldığımı hissediyorum yalnızlıktan. Resimleri toplamaya gelen şu yakışıklı melek de olmasa depresyona girmem olası. Neyse ki uzun yıllar süren bir dostluğumuz var ama sanırım ben ondan hoşlanmaya başladım gitgide...

Hiç yorum yok: