1 Eylül 2010 Çarşamba

Ruh Kusmuğu

Kelebekler iğrenç sesler çıkarmaya başladıklarında ve intihar kokusu yayıldığında odama, çantamı hazırlayıp -yani bana gerekli olan ne varsa içine doldurup- ateşe veriyorum. Ateşin ve küllerin arasında can çekişirken ruhum, saçlarımla besliyorum alevleri.

Ağlamayacağım asla... Ateşin en ufak bir kıvılcımını bile ziyan etmek istemiyorum havaya kattığım nemle. Nefes almayacağım, sadece üfleyeceğim akciğerlerim sönüp birbirine yapışana dek. Sakın yanıma gelme! Gelirsen seni de ateşe atarım acımadan.. SUS!!! Çığlık atma... Ruhum yeterince inliyor zaten. Dumanıyla bir ziyafet çekiyorum kendime...

Küle dönmüş bir ruhu satışa çıkarıyorum, alıcısı çok... Acıtmayı seviyorlar ne de olsa... Toprak bir kaba doldurup yolluyorum yeni sahibine. Hor kullanıyor, ama ağzı dikili bir ruh sessiz, ağlıyor...

Hiç yorum yok: