Tenimi ürperten bir ayrılık vuruyor
şimdi yüzümesavuruyor dalga dalga bitenleri
savaşmak istemediğimde daha fazla
suçlamıyorum artık kendimi
biliyorum ki bu yorgunluk yıpratıyor gözlerimi
verimsiz toprak gibi salıverdim tanelerimi
yaşamak rüzgarına
ve yaşamak artık cümlelere sığmaz oluyor
işte o zaman yeniden başlamanın vakti geliyor
basit cümlelere indirgeniyor hayatım
karışık duygularım kağıda döküldükçe…
Ardından küçük bulutların gölgesine
saklıyorum gülümseyişleri
her şeyin beni korkuttuğu bir ânı
gözyaşlarıma hapsedip azat ediyorum
beyaz bir güvercinin gözlerinden
Uzatılan zeytin dallarından büyük bir ateş yakıyorum
ve dumanını çekiyorum içime
gözlerime perdeler indirip
sımsıcak ve yalnız başıma boğuluyorum
ciğerlerimdeki duman ruhumu kavururken
Uçuyorum…
bir yasemin dolanıyor boynuma
nefessiz kalıyorum
ben dört duvara aşık
seni de oraya hapsediyorum…
3 yorum:
Aramızdaki tek fark bataklığımıza kavuşabilmek için ciğerlerimize çektiğimiz dumanın kalitesizliği
harika olmuş...
Sessizliğin notalarını buluyorsun çocuk...
Yorum Gönder